Portakal kabuklarını değerlendirin


Portakal (ya da limon) kabuklarının tatlı ve keklerde, hatta yemeklerde kullanıldığını zeten biliyorsunuzdur. Benim bahsedeceğim yöntemler yemek dışında değerlendirebileceğiniz yerler:
  1. Portakal kabuklarını birkaç gün dışarıda bırakarak - ya da daha çabuk olsun istiyorsanız fırında - kurutabilirsiniz. Daha sonra kurumuş portakal kabuklarını salonda dekoratif amaçlı potpori içinde kullanabilirsiniz.
  2. Eğer şömineniz varsa kurumuş portakal kabuklarını ateşe attığınızda çok güzel koku verecektir.
  3. Şömine yoksa, küçük bir tencerede, portakal kabukları ve tarçın çubuklarını beraber yavaş yavaş kaynatın, bu da eve çok hoş koku yayacaktır.
  4. Kurumuş portakal kabuklarını yine güzel koku vermesi için gardrobunuza ya da çekmecenize koyabilirsiniz.
  5. Son yöntem ise - ve denemek için sabırsızlandığım! - evdeki bitkileri kedilerin gazabından korumak için kabukları toprağın üstüne yayın ve yapraklarına da kabuğu sürün. Böylece kedinin toprağı eşelemesinden ya da yaprakları ısırmasından kurtulabilirsiniz. Bakalım bizim zillide işe yarayacak mı!

Istanbul'da kar bitti...

Günlerdir yağan kar, bugün artık erimeye başladı, geriye de çamurunu bırakacak ne yazıkki:( Olan benim sardunyalara oldu. Daha içeri almaya fırsat bulamadan üstü karla kaplanmıştı bile. Bugünse karlar tamamen eridi, ama bu kış gününde bile çiçeklerini açan sardunyaların yaprakları boynunu eğmişti. Eğer bundan da sağ çıkarlarsa gördüğüm en dayanıklı çiçek olacaklar!

Duvar Stickerları

Dedim ya stickerlar çok revaçta bu aralar diye, işte birkaç beğendiğim örnek daha






Duvar dışında objeler için de seçenekler mevcut, favorim mutfak dolabındaki oldu:)






Stickerlar: Uppercase living

Yatak Odası Dekorasyonu

Son zamanlarda duvar stickerları çok moda, özellikle yatak odasında kullanılanlar çok çarpıcı. Aşağıdaki resim gerçekten de orman manzaralı bir odada olduğunuz hissini veriyor.
Yatak odalarında gözüme çarpan başka birşey ise avizeler, bu sıralar dergilerde çok rastlıyorum, eskiden salonlarda olan gösterişli avizeler artık yatak odalarında...



BookBook

MacBook için twelvesouth tarafından tasarlanmış çantaya bayıldım. Aslında MacBook'lar için tasarlanmış dedim ama diğer laptop ya da netbooklar için neden kullanılmasın ki..




Kafes Modası

Living etc. dergisinin son sayısında "kafes" tasarımlara yer vemiş. Son trend bu sanırsam, bunu sadece dekorasyonda değil avizeden sandalyeye kemerden ayakkabıya görmek mümkün. Benim favorim de buradaki "Diesel for Foscarini" lamba ve "Stonenwater Studio" sandalye...





Kayak Zamanı!



Haftasonlarını değerlendirmek isteyenler için kayak sporu çok uygun, özellikle İstanbul ve çevresinde oturanlar için günübirlik bile gidebileceğiz kayak merkezleri mevcut. Kayak yapmayı bilmemeniz de çok önemli değil çünkü 1 saatlik bir eğitim sonucu kendi kendinize kayar durumu geliyorsunuz. Daha sonra kolay pistlerden başlayarak artık gözünüzün kestirdiği yerde düşe kalka kaymayı ilerletiyorsunuz.

Biz 2 sene önce - hiç kaymayı bilmeden - 1 gece konaklamalı Kartalkaya'ya gitmiştik. Dediğim gibi başlangıç seviyesi için olan 1 saatlik derse katıldık. Derste kayağın üstünde nasıl durulur ve kayak nasıl durdurulur bunu öğreniyorsunuz. Sonrası size kalmış. Baby lift'te biraz deneme yaptıktan sonra gerçek pistlere çıkabilirsiniz. Biz 2.günün sonunda orta seviye pistlerde son sürat kayarken bulduk kendimizi, ve çok da eğlenmiştik.

Bu sene de denemek için fırsat kolluyorum. İlgilenenler için en uygunu turla gitmek. DamaTur'la seyahat ettiğimiz için onu önerebilirim. Kartalkaya'ya günübirlik ve haftasonu konaklamalı birkaç seçeneği mevcut.

Örneğin Dama tur -günübirlik tur:
Kartal Otel Kişibaşı : 135.-TL. (Cumartesi - Pazar)
Kartal Otel Kişibaşı : 110.-TL. (Çarşamba)
Fiyatın içinde ulaşım, sınırsız ski-pass, ulaşımda kahvaltı, sıcak-soğuk içecek ikramı, Öğlen Sucuk-ekmek cola,Dönüşte kırmızı şarap ikramı dahil.

DamaTur'un diğer tur seçeneklerini de internet sayfalarından görebilirsiniz.

Diğer bir alternatif de "Radikal Tur", fiyat seçenekleri ve tur günleri yine aynı.

Kayak merkezlerindeki kar kalınlıklarını da Devlet Meteoroloji müd. sayfasından takip edebilirsiniz. Bugün itibariyle şu şekilde:

(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Julie & Julia



Julie Powell 30'una merdiven dayamış, yazar olma hayalleri kurarken yerinde sayan bir kadındır. Queens'de yaşamaktadır ve arkadaşları muazzam başarılar elde ederken kendisi küçücük bir masa başında çalışmaktadır. Julie enerjisini görünüşte delice bir plana kanalize etmeye karar verir: Tam bir yılını Julia Child'ın yemek kitabındaki 524 tarifin tamamını pişirmeye ayıracak ve deneyimleriini bir blog'a aktaracaktır.

Açıkçası filmi seyrederken çok keyif aldım. Filmi sevmek için illa ki yemek yapmayı sevmek ya da bloglara aşina olmaya gerek yok. Doğal ve güzel bir film, tabiki Meryl Streep'in oyunculuğu çok etkileyici. Konusu ise gerçek bir hikayeye dayanıyor, filmi izledikten sonra Julie Powell'ın blogunu bulmak için interneti taradım, sanırım buldum:) Merak edenler için burada. Filmi de izlemenizi tavsiye ederim...

Muz Reçeli

Herşeyin reçeli oluyor da muzun neyi eksik. Tarifine arkadaşımın blogunda rastlamıştım. Baktım çok kolay, 40 yılda bir de mutfakta yeni birşey denemek istemişim, hemen giriştim reçel yapmaya. Tadı nefis oldu, kruvasanın yanında ya da kreplerle çok güzel oluyor. Siz de denemek isterseniz işte tarifi:
  • 2 adet Muz (sarı-yeşil kabuklu)
  • 1 Lime (orta boy)
  • 1/2 bardak su
  • 1 bardak şeker
Yapılışı:
  1. Lime'ın suyunu sıkıp, orta boy bir kabın içine dökün
  2. Küp küp kesilmiş muzları içine atarak, her tarafı limon suyuna bulaşacak şekilde tahta kaşıkla karıştırın
  3. Bir kapta su ve şekeri ısıtın, şeker tamamen eriyip su kaynama noktasına gelince içine muzları dökün
  4. Kısık ateşte 20 dakika pişirin
  5. Sonra 10 dakika boyunca dibi tutmaması için karıştırmaya devam edin.
  6. Tek bir seferde strelize edilmiş bir kavanozun içerisine koyarak kapağını kapatın.
Afiyet olsun (Gelinn'e de teşekkürler:))...

(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Mutfak Bahçem

Bizim kedi son zamanlarda çiçeklere acayip dadanmış durumda, eskiden biraz çekiniyordu, şimdi hiç aldırmıyor:( Kedilerin mide sağlığı için yeşillik tüketmeleri gerekiyormuş, belki bu yüzden yaprakları kemiriyordur düşüncesiyle ona artık kedi çimi almam gerektiğine karar verdim.
Aklıma yine "Pencere önü bostanları" geldi, ama baktım ki onlara da rakip markalar çıkmış bile. "Mufak Bahçem" yeni keşfim, aynı mantıkla toprak ve tohum hazır olarak saksının içinde satılıyor, tek farkı tohumları toprağa kendiniz ekiyorsunuz. Ben kedi çimini aldım, bunun dışında 5 farklı ot çeşidi daha var. "Pencere önü bostanları"dan bir farkı daha - ve bunu tercih etmemin nedeni - saksısı daha küçük ve mutfakta daha rahat yer bulunabilir. Bu arada sadece Bauhaus'larda satılıyor...


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

TV Odası

Sadece minderler ve halıyla döşenmiş kocaman bir oda, aslında diğer odaların açıldığı büyük bir hol de olabilir. Bir duvar kütüphane, diğer duvar da TV ve ev sinema sistemi için tasarlanmış ve başka mobilya yok... Çok ferah ve dinlendirici görünüyor...



Tutulma & Şafak Vakti - Stephenie Meyer



Alacakaranlık filmlerini izleyip de beğenenler kervanına katılanlar, serinin 3. ve 4. kitaplarını da okumuşlardır heralde... Beğenenler diyorum çünkü çoğuna göre kurgusu aslında vasat olarak sınıflandırılsa da birçok da hayranının olduğunu da gözardı etmemek lazım. Vampirler ve kurtadamlar arasında fantastik bir hikaye.. aslında daha çok romantik diyebiliriz:) İmkansız bir aşkla bağlandığı vampir Edward ve diğer yanda vampirlerin düşmanı kurtadam Jacop arasında kararsız kalan Bella'nın hikayesi... Vampirleri ve kurtadamların alışık olmadığımız bir gözle anlatıldığı kesin, bu arada yazarın sadece bu 4 kitaptan 50 milyon dolar kazandığını belirteyim... Anladığınız üzere filmleri seyrettikten sonra benim de bir hayli ilgimi çekti ve bu kitapları da kısa zamanda bitirdim. Şimdi Tutulma'nın filminin tamamlanmasını bekliyorum:)

Karlı Almanya

Yeni yılın nerdeyse ilk günü soluğu Almanyada aldım - tabiki iş için:( Burası herzamanki gibi soğuk, karlı bir almanya bekliyordum ama uçak inişe geçtiğinde böyle bir manzara ummuyordum... Bulutların üstü günlük güneşlikken, bulutların altında sadedece grinin tonları vardı.. çok iç karartıcı:(



(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Fransız Tostu


..yani kızarmış yumurtalı ekmek... Tatil sabahlarında kahvaltıda muhteşem gider. Yapması kolay, yemesi kolay:) (tam bana göre!) Ekmekleri çırpılmış yumurtaya batırıp, bir parça sıvı yağ ile kızartıyorsunuz. Tost ekmeği ya da normal ekmek kullanabilirsiniz. Hatta bir gün önceden kalmış ekmekleri değerlendirmek için güzel bir yöntem. Bazı tariflerde yumurtayla beraber süt ve şeker de ilave edin diyorlar ama ben sütsüz yapıyorum. Şekeri de, reçel ya da balla yenileceği için koymuyorum.
Yumurtalı ekmek sadece kahvaltıda değil, tatlı olarak da servis edebilirsiniz. Ekmeğin üzerine şerbet hazırlayıp soğumaya bıraktığınızda, çok güzel ekmek tatlısı olur...

(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Takip Edin...

Follow Me on Pinterest

Yazar Kafe

İletişim: dahabaskablog@gmail.com

Takip Ettiklerim