Sarayda Kahve Merasimi

Bir cumartesi sabahı erkenden vapura atlayıp Eminönüne gidiyoruz. Erkenden diyorum çünkü tarihi yarımada ne kadar güzel olursa olsun, insan kalabalığının içinde gezilemez hale geliyor.  Sonra iskeleden yürüyerek Kapalı Çarşıya geliyoruz. Dedim ya, buraların boş hali başka oluyor... Önce kahvemizi içip sonra başlıyoruz bir yandan fotoğraf çekip bir yandan dolaşmaya...Oradan da Mısır Çarşısına geçiyoruz ve kendimizi eski osmanlı fincanlarının satıldığı - ününü de daha önce duyduğumuz - Galeri Set'in mağazasında buluyoruz. Burada anlatmamın nedeni sadece fincanların güzelliği değil, sunumlarının da farklılığı.
Önce mağazada sandalye getirtilip buyur ediliyorsunuz. Ve başlıyorlar teker teker fincanları tanıtmaya ve tanıtırken de tarihten notlar vermeye. 16.-19. yüzyıllar arası Osmanlı'da kullanılmış fincanların dönemler içinde renklerinin ve tarzlarının nasıl değiştiğini dinliyorsunuz ve bir yandan gerçekten sarayda misafir edildiğinizi düşünüyorsunuz.

İşte onların ağzından sarayda kahve merasimi:
Davetli sayısı ne kadar fazla olursa olsun, misafirin bin ikram ve izzetle soygun odasına alınışı ve halayığın ferayenin ya da çarşafın çıkarılması, gül bahar sahan şekerlikte sunulan lokum ile ağızın tatlanması ve itibarına göre götürülüp münasip bir yere oturtulması ile kahve merasimi başlar.

Üç cariye el birliğiyle kahve ikramını, öyle inceltilmiş, öyle zarif, öyle bedii hüner haline getirilmişti ki artık kahve bir damak zevki olmaktan çıkmış adeta göz ve gönül zevki halini bulmuştur.

Bu üç kahveci cariyeden herbirinin omuzlarından göğüslerine çaprazlama atılmış sırma işlemeli kadife veya atlas kahve örtüleri olması şarttı.

Kalabalığın içine göz kamaştırıcı kıyafetleriyle dalan seçme genç kızların narin ellerinde o meşhur osmanlı fincan tepsinin içinde içi bir servet teşkil eden rengarenk, incecik, herbiri müstesna bir sanat eseri olan 16.yy.osmanlı kahve fincanlarındaki nallı devenin bile basıp batmayacağı köpüğüyle o kahveyi sunuşları ve şair gibi;

Bir elinde gül bir elinde fincanı ile geldi sakiya,
Hangisini alsam; gülü yahut ki fincanı ya da seni.

Dedirtecek ikram ve izzetle ustalaşmış tabii zarafetleriyle bu kahveleri ikişer ikişer saray adabına uygun bir edeble misafirlere sunarlardı.

Bu sunumdan sonra zaten alışveriş yapmadan çıkmanız olanaksız. Aldığınız fincanlar kadife keselere koyuluyor, içine de  kahve ve gül lokumu ilave ediliyor. Son olarak da keseye lavanta kolonyası püskürtülüp size veriliyor. Kahveleriniz ferah olsun diyerek uğurlanıyorsunuz ve eve gidip yeni fincanlardan kahve içmek için sabırsızlanıyorsunuz:)
(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Bilgelik Sembolü Baykuş

 1. Tuzluk&Biberlik, Jonathan Adler 2.&6. Kurabiye Kavanozu, Anthropologie 3. Kaşıklık, Laura Ashley 4. Çanta, Kate Spade 5. Kupa Takım, Laura Ashley 7. Door Stopper, Laura Ashley 8. Sandalet, Anthropologie
(favorilerim kaşıklık ve kurabiye kavanozu:))


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Jules ve Big Joe

Bu aralar Cougar Town'a sarmış durumdayım. Önce 2. sezonu dizimag'de bitirip 1. sezona geçtim, ters oldu ama önemli değil:) Süper eğlenceli bir dizi... Jules'un big joe kadehinden de istediğime karar verdim:)






(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Duvardan Duvara Harita

Evin bir köşesini böyle harita duvar kağıdı kaplamak istemiydiniz?

(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Fırfırlı Perde

Bembeyaz tuğla duvar üstünde çok güzel durmuş, çok sevdim...
resimler: urban outfitters


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Şarap...

Instyle son sayısında 5 sayfalık "Şarap Notları" yayınlamış... Özellikle şarabı serin tutacak karaf ve piknikte kullanılacak şarap tepsisini çok beğendim:
Karaf: wineenthusiast.com
Şaraf tepsisi: uncommongoods.com


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

GittiGidiyor'dan Alışveriş...

...yapacaksanız 5 kere düşünün derim. Geçtiğimiz pazartesi GittiGidiyor'dan fotoğraf makinesi ve lens almaya karar verdim (haftalarca araştırıp düşündükten sonra!) Tahmin edersiniz ki pahalı bir alışveriş oldu. Ama sadece o güne özel %10 indirim vardı ve kaçırmak istemedim.
Pazartesi günü foto makinesi ve lensi aldım ve kredi kartımla ödedim, aynı gün "ödemeniz kontrol ediliyor, işleminize kısa sürede onay verilecek... " maili geldi. Sonraki 3 gün sabırla siparişimin onaylanmasını bekledim. Bu arada kredi kartı ekstreme baktıgımda da pazartesi günü paranın tamamının çekilmiş olduğunu gördüm. 4. gün tekrar kontrol etmek için sitelerine girdiğimde siparişlerim silinmişti. Ne olduğunu öğrenmek için GittiGidiyor'a mail attım ve cevap olarak bankanın onay vermediğini söylediler. Bankaya sorduğumda da bankadan onay için başvuru olmadığını söylendi. Birkaç mailleşmeden sonra da paranın kartıma geri iade edileceğini söylediler. Peki ben niye bu kadar sinirliyim?


1. Kredi kartımdan paranın tamamını çektikleri halde, bankadan onay bekliyoruz diye oyaladılar.
2. Siparişimi bana haber vermeden iptal ettiler. (Normalde diğer bütün online alışveriş sitelerinde ödemeyle ilgili problem olursa maille uyarırlar ve şu kadar gün için siparişiniz iptal edilir diye bilgi verirler -ki ödememde problem yoktu!)
3. Sadece 1 günlük 10% indirimi kaçırmış oldum.
4. En önemlisi parayı anında kredi kartından çekerken, iade işlemi birkaç gün sürüyor. Yani 1 hafta boyunca 2500 TL lik limitimi bloke etmiş oldular.
5. Haftaya parayı iade etmemiş olurlarsa kartımı iptal ettirmek zorunda kalacağım.
6. Şikayetlerinizi paylaşmak için hiçbir muhattap yok, sadece mail atabiliyorsunuz, ve şablon cevap mailleri geliyor.

 Daha sayayım mı?...


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Bembeyaz Bir Ev

Şuanda evimizi boyatmakla meşguluz, heryer bembeyaz olacak, parkeler ve camlar dışında... Bittiğinde umarım burdaki gibi güzel olur...
(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Kilim Deseni

 Yastıklar ve mutfak havlusu Zara Home'dan, fincanlar Jasper Conran


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Roller Coaster Şezlong

İki kişi için tasarlanmış bir şezlong, havuzlu bahçem olsaydı kesin alırdım:)


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Baharın habercisi...

Bu leylakları görünce inandım sanırım, yaza da birşey kalmadı zaten..:)

(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Fotoğraf Kampanyası

En güzel gününüzden geriye kalacak en önemli ayrıntı fotoğraflarınız...  Evlilik hazırlığında olanlar, düğün ve nişan fotoğraflarınız için bu kampanyayı kaçırmayın derim... Ayrıntılar ve daha fazla resim için buraya:)


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Efsane "Wedding Cup"

Daha önce bahsettiğim şarap logosundaki efsanenin romantik hikayesi...:

Yüzyıllar önce Nuernbergde, zengin bir asilzadenin kızı olan Kunigunde, bir kuyumcuya aşık olmuş. Birçok zengin talibini reddedip, kuyumcunun karısı olamk istediğini söylemiş. Babası ise bu duruma o kadar kızmış ki, kızının gözyaşlarına aldırmadan kuyumcuyu karanlık zindana kapattırmış.
Kızının zamanla bunu unutacağını düşünürken, kızı yemeden içmeden kesilip gitgide solmaya başlamış gözünün önünde. Babası da sonunda dayanamamış, kuyumcuya bir teklif getirmiş. Öyle bir kadeh yap ki iki kişi aynı anda hiç dökmeden içinden içki içebilsin. Eğer bunu yapabilirse kızıyla evlenebileceğini söylemiş - yapabileceğine hiç inanmayarak.
Kuyumcu ise yeteneği ve aşkın verdiği ilhamla sevdiği kızın heykelinden bir kadeh yaratmış. Eteği kadeh ve kızın elinde tuttuğu dönen kova da ikinci kadeh olmuş. Böylece asizadenin isteğini yerine getiren kuyumcu kızıyla evlenmeye hak kazanmış.
Bugün geleneksel hale gelen kadeh, yeni evliler için aşk, sadakat ve şansın sembolu olmuş...


Bir de kadehten şarap içen yeni evli çiftlerden hangisi daha önce bitirirse evde onun sözü geçeceğine inanırlarmış..:))


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Dünyanın bir ucunda şarap tadımı

G.Afrika'nın meşhur şaraplarının çıktığı üzüm bağlarının bulunduğu yer Cape Town. (Daha önce Cape Town'la ilgili ilk izlenimlerimi yazmıştım ama hepsini tek yazıya sığdırmaya imkan yok:) işte bu da devamı...) Stellenbosh bölgesinde adım başı bir şarap fabrikası, hepsini gezmeye vakit yok, zaten gezerseniz de araba kullanacak haliniz kalmıyor. Biz de en iyisini soralım, gidelim dedik. Warwick Wine Estate'i tavsiye ettiler, önce gidip şaraplarını tadacağız, sonra da piknik yapacağız... Arabamızı kiraladık, navigasyonu ayarladık ve yola koyulduk:)

 Girişte çok güzel karşılanıyorsunuz, zaten çiftlik de çok güzel, yemyeşil sessiz...

Stokholm'da Bir Çatı Katı

İnanılmaz güzel bir ev, 300 m2, 5 metre tavan yüksekliği olan bir çatı katı. Yüksek tavanda birçok cam olmasından dolayı aydınlık ve ferah. Yerden tavana kadar uzanan kütüphane ve salonun ortasındaki şömine de harika...


Bu gece Hıdırellez

Bu gece hıdırellez, herkes iş başına, dileklerinizi yazıp gül ağacının altına koyarsanız, istedikleriniz gerçekleşirmiş. Bir de bereket gelsin diye yiyecek kapları para keselerinin ağzı da açık bırakılırmış, bunu da yeni öğrendim.
Herkesin dilekleri gerçek olsun...:)


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Bahar Nerede Kaldı?

 Mayıs ayına geldik, şunun şurasında yaza ne kaldı? ama hala ilkbaharı yaşayamadık..  bu nasıl karamsar iç karartıcı bir havadır geçmek, yağmurlar da durmak bilmedi. Depresyona girdim giricem, blog yazmak bile gelmiyor içimden:) bizim kediler bile depresyonda, sıkıntılı sıkıntılı dolaşıyorlar evin içinde... NE olacak bu halimiz??


(c)Daha Başka - http://dahabaska.blogspot.com/

Takip Edin...

Follow Me on Pinterest

Yazar Kafe

İletişim: dahabaskablog@gmail.com

Takip Ettiklerim